Psikolojinin Üçüncü Boyutu

"Sanal alemle aşırı temasın, sadece ergenlerin sorunu olduğunu sanmıyorum. Belirli bir saatin üstünde televizyon izleyen veya internete giren hepimiz, eğer program seçimini doğru yapmazsak ve tolerans düzeyini aşarsak, diğer latif hallerin yanı sıra, hayret ve hayranlık şuurumuzu yitirme riski ile karşı karşıya kalırız. İslam'ı yaşamaya çalışan ve beş vakit namaz gibi farz ibadetlerini harfiyen yerine getiren insanlar bile, bazen bendenize şu soruyu yöneltiyorlar: ibadetlerimden aldığım eski hazzı artık niye alamıyorum?

Bu sorunun cevabı şöyle olabilir mi? :Sıdk-ı sadakatle eda edilen ibadetler,(Rabbimizin rızasını kazanmanın yanı sıra) bizlerde latif duyu ve duyguları geliştirdikleri,yani bizlere bir çeşit "haz" (mesela huşu,sekine,tevekkül vb) tattırdıkları için de devamlılık gösterirler. Peki eğer biz, bizlerin o latif duygularını, tabiri mazur görün, bir vampir gibi emen sanal alem tarafından sürekli emiliyor, yani himmetimizi yanlış istikamete yönlendiriyorsak, bir tükenme yaşıyor olabilir miyiz? Var olan hayret yaşama potansiyelimizi, ilahi kökenli değil de insan elinden çıkmış sahte, psöde-hayret yaşantılarına boşu boşuna heba ediyor olabilir miyiz?"

Mustafa Merter, Psikolojinin Üçüncü Boyutu: Nefs Psikolojisi s.288


You may also like

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.