Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana; yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız...

Halil Cibran
aşkla-ölmek-mevlana-mektubat 















Aşksız yaşama ki, ölü olmayasın;
Aşkla öl ki diri olasın

Mevlana, "Mektubat"



Bir âşık düşününüz ki sevgiliyi görünce çılgına dönüyor ve aklının gereğini yapamaz konuma düşüyor olsun. Bu onun deliliğini değil, bilakis çok akıllı oluşunu, yani aklının bütün gücü ve varlığıyla sevgiliye yönelişini gösterir. Delilik, aklına ait melekeleri kullanamamak demektir. Âşık ise aklını kullanamayan biri değil bütün aklını yalnızca sevgili için kullanan, sevgili dışındaki her şeye kendini kapatan, kapattığı için de deli zannedilen kişidir. O halde âşıkın "divâne"liği hakikatte "âkil"liğinin bir sonucudur.

İskender Pala

iskender-pala-aşk
Dostun ayrılığı az olsa da, az değildir;
Eğer gözde yarım kıl olsa da, çok görünür.

İmam-ı Rabbani, "Mektubat"ında aktarıyor.

rabbani-dostun-ayrılığı

İnsanlar, kuşkular, işkiller içindedir. Ondan kuşkuyu işkili gidermeye imkan yoktur; meğer ki aşık olsun. Aşık oldu mu, onda ne kuşku kalır, ne işkil. Bir şeyi sevdin mi ona karşı kör eder, sağır eder o sevgi seni.

Mevlânâ, "Fîhi Mâ-Fîh"

aşk-kuşku-mevlana

Nerede olursan ol, ne halde bulunursan bulun; sevmeye, aşık olmaya çalış. Sevgi mülkün, ülken oldu mu, boyuna aşık olursun; mezarda da, mahşerde de, cennette de aşık olursun; sonu gelmez ya; boyuna aşık olursun.

Mevlânâ, "Fîhi Mâ-Fîh"
Mevla'nın herşeydeki sırrı sabırdır. Acıya sabredersin adı metanet olur, insanlara sabredersin adı hoşgörü olur, dileğe sabredersin adı dua olur, duygulara sabredersin adı gözyaşı olur, özleme sabredersin adı hasret olur, sevgiye sabredersin adı aşk olur...

Mevlânâ
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?"

"Bakın göstereyim" demiş ermiş.

Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar sofranın çevresine.

Derken tabaklar içinde sıcak yemekler gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş "bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş.

Sofradakiler şaşırmışlar ve ne kadar gayret etmişlerse de bir lokma bile yemek koyamamışlar ağızlarına. Kaşıklar uzun geliyormuş. Aç kalkmışlar sofradan...

Bunun üzerine "şimdi," demiş ermiş, "sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe."

Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen insanlar gelip oturmuş sofraya. Kaşıkları ellerine almışlar ve "Buyrun!" denilince kaşıklarını uzatmışlar yemeklerine ilkin, sonra da karşılarında oturanların ağızlarına...

sevgiyi-yaşayanlar
Belki çok güzel bir zekaya sahip olmak hoş bir şeydir ama daha büyük bir hediye güzel bir kalbi keşfetmektir...

A Beautiful Mind (Akıl Oyunları) filminden


keşif-akıl-oyunları
Kimde dünya sevgisini bırakıp Hakk'a yönelmek isteği varsa, o nefsini yendiği için şaşılacak bir kişidir. Kendinden, kendi varlığından kurtulmuş bir canda, zevk içinde, zevk vardır.

Mevlânâ, "Divan-ı Kebir

mevlana-kendinden-geçme


Biz her şeyimizi aşk yolunda bağışladık
Duadan elimize geçeni sevgiliye bağışladık..

Orijinali
Mâ hâsili hûd der seri hemhâne nihadîm
Mahsûl-ü duâ der reh-i cânâne nihadîm

Hâfız-ı Şirâzî (Sûfi şair v. 1389)
Dünyada her şeyin bir ölçüsü, tartısı vardır.
Sevginin tartısı da fedakarlıktır.
Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz.

Abdülaziz Bekkine (Sûfi v. 1952)
Mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir.

Into the Wild

mutluluk


"Biz Allah'ın boyasıyla boyanmışız. Allah'tan daha güzel boyası olan kim? Biz ona kulluk edenleriz." (Bakara 138)



ferfecir
Yâ Nakkaş! 

Biraz gez, dünyanın hiç kimsenin olmadığını anlarsın.
Nereye kök salsan bir başkalık bir yabancılık taşıdığını.
Nereye adım atsan sona kaldığını.
O zaman anlarsın Âdem'den bu yana bu yerli olmadığını.
... Mülkün Gerçek Sahibi bu kadar zahirken, toprak üzerinde kimsenin kimseye öncelik hakkı bulunmadığını, sadece bazılarının biraz erken geldiğini bazılarınınsa biraz geç kaldığını.

Nazan Bekiroğlu, "Yol Hali"
Bu dünya, hayatın esrarını arama atölyesidir.
Bilmeyi arzulamak aşkı arzulamaktır.
Gerçek arayış ilahi lezzeti aramaktır!

Rabia Christine Brodbeck, "Hazreti İnsan"
Ney: Aziz Şenol Filiz
Tanbur/Gitar: Birol Yayla


ferfecir
Blogger tarafından desteklenmektedir.