Bir Sûfi'nin Eşine Yazdığı Mektuptan...

Ve izzetli, hürmetli, muhabbetli, hakikatli, hatırlı, gönüllü, asıllı, usullu, akıllı, güzel sabırlı, güzel huylu, tatlı dilli, hanım yapılı, güleç yüzlü, alçak gönüllü dervişim, ehlim, helâlim Firdevs Hanım huzuruna.

Derûn-i dilden ve can ü gönülden selamlar ve dualar edip ol mübârek nâzik hatırın süâl ederiz, Hüdâ’nın birliğine emanet veririz.

Benim nazlı yârim, benim yâr-i gam-güsârım, benim şenliğim, şöhretim, benim sevdiğim, keyfim, benim canım Firdevs’im, neylersin? Ne keyiftesin? Ne fikirdesin? Ne haldesin? Benim güzelim, garib gönlünü ne ile eğlersin? Okur musun, nakış mı işlersin? Oynar mısın, güler misin?

Benim gönlüm senin hayâlinle eğlenir, sen nicesin? Keşke sizi getirsem bu vilâyetleri seyrettirsem. Zira sensiz canım rahat olamıyor. Benim güzel keyfim, senden ayrılmak ne çetin ahvalmiş bilmezdim. Hak Teâlâ gönül hoşluğuyla bir dahi dünya gözüyle müyesser eylesin âmin.

...

Erzurumlu İbrahim Hakkı (v. 1780)'nın eşi Firdevs'e yazdığı mektuptan.

Perihan Gökpınar, Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Marifetnamesinde Tasavvufi Hayat, 2006, AÜSBE, Yüksek Lisans Tezi, s. 42


You may also like

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.